Likya Yolu, Türkiye’nin ilk uzun mesafeli yürüyüş yolu olma özelliğine sahip olmakla birlikte, 2015 yılına kadar uzunluğu 509 km. olan ve Hisarçandır Köy'ünde biten yol, yeni eklenen Çıtdibi ve Geyikbayırı etapları ile beraber 535 km.'ye ulaşmış olup, Geyikbayırı mevkiinde sona ermektedir. Fethiye’den başlayarak Antalya’ya kadar uzanan ve tarihte Likya olarak adlandırılan Teke yarımadasındaki patikalardan bir kısmının işaretlenip haritalanması ile oluşturulmuş bu yürüyüş rotasıdır.  1992 yılında parkur çalışmalarına başlanılarak 1999 yılında turizme açılmıştır. Günümüzde ise yerli ve yabancı doğa ve yürüyüş tutkunlarına inanılmaz güzellikler sunmaktadır. Akdeniz'in güzelliğini ve Antik Likya döneminin gizemini biraz olsun yaşayabilmek için Likya yolunda yapılacak keyifli bir yürüyüş boyunca, yol boyunca el değmemiş küçük koylardan, çok fazla insanın yaşamadığı dağ ve ova köylerinden geçerek yolculuğunuzu sürdürürsünüz. Hem Akdeniz kültürünü tanımış hem de harika doğa manzaralarına şahit olursunuz.

Likya Yolu, çeşitli kaynaklarca dünyanın en iyi 10 uzun mesafe yürüyüş rotasından biri olarak gösterilir. Parkurun tamamı işaretlenmiş olup sponsor kuruluşlar ve gönüllüler tarafından bakımı yapılmaktadır. Fethiye’den başlayan yürüyüş yolu üzerindeki bazı antik yerler ise; Sdyma, Pyndai, Phellos, Apelia, Theimussa, Letoon, Xanthos, Patara, Antiphellos, Apollonia, İdyros, Simena, Myra, Limyra, Gagae, Olympos, Sura, Belos, Phaselis ile birlikte bir çok antik ve yeni yerleşim alanı görmeniz mümkündür.

 

Dikkat Edilmesi Gerekenler :

Yürüyüş başlangıcında iyice yavaş hareket ederek vücudun yürüyüşe uyumuna imkan tanıyın. Belli bir tempoda yürüyün.ani hızlanmalar ve yavaşlamalar vücudunuzu zorlar ve yorulmanızı sağlar. Adımlarınızı kısa ve dengeli atın. Büyük çaba gerektiren bir adımdan sonra 5-10 saniye dinlenin. Ne kendinizle ne de bir başkasıyla yarışmayın. Yürüyüş sırasında “daha ne kadar yolumuz kaldı” düşüncesine kapılmayın. Yürüyüş sırasında baton kullanmak dengeyi korumayı kolaylaştırabilir. Dik tırmanışlarda zemin kaygan ise çok fazla beklemeden ikinci adım atılmalıdır. Verilecek mola sıklıkları ve süreleri fazla tutulmamalıdır. Sık ve uzun süreli molalar yerine dinleniyormuş gibi yavaş bir tempoyla yürüyün. Molalarda vücudunuzu soğuğa karşı korumayı ihmal etmemelisiniz. Molalar sırasında sıvı alımı ihmal edilmemelidir.  Çok sık ve uzun yemek molaları verilmemelidir. Vücuda hazmetmek için zaman verilip, yürüyüşe yemekten en erken yarım saat sonra başlanmalıdır. Taşlık, kayalık ve kaygan bölgelerden yürürken tek sıra yürünmelidir. Taş düşmesi önemli bir risktir, bu yüzden taş düşme riski en az yerlerden yürünmesi gerekir. Eğer karlı zeminde yürünüyorsa kayaların yanlarındaki karların daha yumuşak olduğu ve batma tehlikesinin olduğu unutulmamalıdır. Kar yürüyüşlerinde tek sıra yürümeli ve iz açanın yorulmaması için sık sık değiştirme yapılmalıdır. Çıkışlarda burun saplama, inişlerde ise topuk saplama yöntemleri güvenli bir iniş için gereklidir. İnişlerde en çok parmak uçları zarar gördüğünden ortopedik taban kullanmalı ve bağcıklar iyice sıkılmalıdır. Yanınızda mutlaka düdük bulundurun. Sisli havalarda pusula bulundurun ve gruptan kimsenin ayrılmamasına özen gösterin. Ve her şeyden önemlisi bilgi ve tecrübenizin yetersiz kaldığı noktalarda geri dönün.

 

Gerekli Ekipman : 

 

  • Yürüyüş Botu 
  • Su Matarası
  • Düdük 
  • Çakı
  • Şapka
  • Rüzgârlık ve Yağmurluk
  • Sırt çantası 
  • Dudak ve Güneş Kremi 
  • El Feneri ve Kafa Lambası
  • Uyku Tulumu
  • Mat
  • İlkyardım Çantası
  • Dayanıklı Pantolon ve Short
  • Gömlek veya T-shirt
  • Kibrit veya Çakmak
  • Harita
  • Baton